EREKSİYON SORUNU-İKTİDARSIZLIK
EREKSİYON SORUNU (İKTİDARSIZLIK) NEDİR?
Erektil disfonskiyon, tatmin edici bir performans için gerekli ereksiyonu oluşturmada ve/veya devam ettirmede yetersizlik durumudur.
EREKSİYON SORUNU NE SIKLIKLA İZLENİR?
Yapılan en geniş kapsamlı bir çalışmada 40-70 yaş arası erkeklerde %52 oranında değişik oranlarda (%17,2 hafif, %25,2 orta ve%9,6 tam) ereksiyon sorunu bildirilmiştir. Bir başka çalışmada ise 30-80 yaşları arasında ortalama %19,2 olarak saptanmıştır. Türkiye’de benzer bir çalışmada bu oran %69,2 olarak bildirilmiştir. Bu erkeklerin %8,5’i tam ereksiyon bozukluğundan yakınmaktadır.
KAÇ TÜRLÜ EREKSİYON VARDIR?
Sağlıklı bir erkekte üç türlü ereksiyon olur:
- Refleks ereksiyon: Genital bölgeye dokunma sonucu ortaya çıkan ve çevre sinirler ile kontrol edilen ereksiyon türü
- Psikojenik ereksiyon: Görsel, duyusal uyarılar sonucu ortaya çıkan ve normalde beynin baskılayıcı etkisinin ortadan kalkması ile merkezi uyarı ile oluşan
- Nokturnal (gece) ereksiyon: Gece derin uyku sırasında 1-3 defa gerçekleşen 10-15 dk. süreli merkezi uyarıyla oluşan ereksiyon
SAĞLIKLI BİR EREKSİYON İÇİN TEMEL ETKENLER NELERDİR?
Sağlıklı bir ereksiyon için olması gerekenler etkenler:
- Normal anatomik bir penis yapısı (Küçük penis, penis eğriliği gibi yapısal, anatomik bozukluğun olmaması)
- Sinirsel uyarımı normal olması (Penise sertleşme uyarısını sağlayan sinirlerin normal olması)
- Normal damarsal yapının var olması (Atar damar kan akımının tam olması ve toplar damarların ereksiyonu sağlayan mekanizmasının tam olması)
- Yeterli cinsel istek ve uyarımın olması (Hormonal mekanizmanın normal olması; yeterli testosteron düzeyi)
- Bu faktörleri etkileyen ilaç kullanımı olmaması
- Cinsel performans için yeterli bilgi, uygun ortam ve uygun partnerin varlığı (Psikolojik uyumluluk)
EREKSİYON SORUNU NEDEN ORTAYA ÇIKAR?
Ereksiyon sorunu birçok neden bağlı olarak ortaya çıkabilir. Ereksiyon sorunun yol açan risk faktörleri kısaca şunlardır:
· Yaş |
· Depresyon |
· Şeker hastalığı |
· İlaç kullanımı (bazı idrar söktürücü ilaçlar ve tansiyon ilaçları) |
· Hipertansiyon |
· Hormonal bozukluklar (hipertiroidizm, hipotroidi, hiperprolaktinemi) |
· Lipit yüksekliği |
· D vitamini eksikliği |
· Ateroskleroz |
· Geçirilmiş ameliyatlar (damar ve sinir yaralanmaları) |
· Şişmanlık |
· Uyku bozukluğu (Uyku apnesi) |
· Metabolik sendrom |
· Kronik karaciğer hastalıkları |
· Egzersiz eksikliği |
· İdrar yolu ve prostat hastalıkları |
· Sigara kullanımı |
|
Bu nedenler içinde damarsal bozukluk en sık nedeni oluşturmaktadır. Dolayısı ile damarsal yapıyı etkileyen kontrolsüz şeker hastalığı, hipertansiyon, lipit yüksekliği, obezite, metabolik sendrom, egzersiz eksikliği ve yoğun sigara kullanımı iktidarsızlık için en önemli risk faktörleridir.
EREKSİYON SORUNU BİR HASTALIK BELİRTİSİ MİDİR?
Ereksiyon kaybı, yani iktidarsızlık kendisi yukarıda sayılan durumların sonucu olabildiği gibi bazen altta yatan bir hastalığın da ilk belirtisi olabilir. Ereksiyon sorunu ile başvuran bir erkek detaylı olarak değerlendirildiğinde beraberinde %68 hipertansiyon; %60 lipit metabolizmasında bozukluk, %40 koroner arter hastalığı, %20 şeker hastalığı, %10 belirgin depresyon varlığı izlenmektedir.
EREKSİYON SORUNUNDA DEĞERLENDİRME NASIL YAPILIR?
Değerlendirmede esas amaç hasta ve eşi ile detaylı tıbbi ve cinsel öykünün alınmasıdır. Çiftler mümkün olduğunca beraber değerlendirilmelidir. Cinsel ilişki sıklığı, daha önce uygulanan tedaviler, sorunun başlangıcı, ereksiyon sertlik derecesi ek hastalıklar, ergenlik dönemi vb. Hakkında detaylı bilgi edinilir. Alışkanlıklar (sigara, alkol sorgulanır).
Muayene esnasında boy, kilo, bel çevresi ve tansiyon mutlaka ölçülmelidir. İdrar yapma sorunu olan ve/veya 50 yaş üzeri tüm erkeklerde prostat muayenesi mutlaka yapılmalıdır.
EREKSİYON SORUNUNDA DERCELENDİRME NASIL YAPILIR?
Ereksiyon sorunu ile başvuran erkek hastalarda mevcut sorunun değerlendirmesi ve derecelendirmesi için çeşitli sorgulama geliştirilmiştir. Türkçe uyarlaması da yapılmış olan bu formların hasta tarafından doldurulması sonrası puanlama yapılarak olayın derecesi hakkında karar verilir. Ayrıca, hastada eşik eden depresyonun değerlendirilmesi için de yine Türkçe uyarlaması yapılmış olan çeşitli testler kullanılabilir.
EREKTİL DİSFONKSİYONDA LABRORATUVAR DEĞERLENDİRMESİ GEREKLİ MİDİR?
Açlık kan şekeri, HbA1C düzeyi (şeker hastalığı öyküsü varsa), lipit profili, hormonal testler (total testosteron, prolaktin) yapılması önerilen testlerdir. Gerekli durumlarda serum PSA düzeyi de kontrol edilebilir.
UYKU TESTİ (NOKTURNAL PENİL TÜMESANS) NEDİR?
Gece derin uyku döneminde ortaya çıkan ereksiyonların sayısı, sıklığı ve kalitesini değerlendirmek için yapılan bir testtir. En az iki ayrı gecede ölçüm yapılması gereklidir. Organik ve psikojenik olguların ayrımında kullanılır.
PENİL DOPPLER ULTRASONOGRAFİ NEDİR?
Penis kanlanmasını değerlendiren ve penis damarsal yapılarını inceleyen bir görüntüleme yöntemidir. Ereksiyon sağlayan ilaç enjeksiyonu ile yapılan bir uygulamadır. Damarsal sorun olduğu düşünülen hastalarda uygulanmaktadır. Günümüzde her hastaya yapılması önerilen bir test değildir.
PENİL DOPPLER ULTRASONOGRAFİDE HANGİ PARAMETRELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?
Ultrasonografik değerlendirme sonrası ereksiyon sağlayıcı ilaç enjeksiyonu sonrası 5-10 dk. içinde oluşan ve 15-20 dk. süreli ereksiyon oluşması gereklidir. Penis atar damarında tepe akım hızı (>30 cm/sn.) ve toplar damarlarda kapanma hızı (<3 cm/sn.) ölçülür.
PENİL DOPPLER ULTRASONOGRAFİNİN YAN ETKİSİ VAR MIDIR?
Ereksiyon kolaylaştırıcı ilaçlarla birlikte yapıldığı için bu ilaçlara bağlı oluşan ereksiyonun normal şartlarda 20-30 dk. içinde kaybolması gereklidir. Nadiren 4 saate kadar devam eden ereksiyon durumları ile karşılaşılabilir. Uzamış ağrılı ereksiyon (Priapizm) olarak adlandırılan bu durumda acil müdahale edilmelidir.
EREKTİL DİSFONKSİYONDA TEDAVİ NEDİR?
Hasta ile yapılan görüşmede çiftlerin durumu, çiftlerin beklentisi ve neden olan duruma göre karar verilmelidir. Hastalara tüm tedavi seçenekleri sunularak, tartışılmalı ve duruma göre planlama yapılmalıdır. Tedavi alternatifleri şunlardır:
- Ağızdan kullanılan ereksiyon ilaçları
- Penise iğne enjeksiyonu
- Lokal uygulamalar
- Vakum cihazı
- Düşük yoğunluklu şok terapi
- Penis damar ameliyatları
- Penil protez uygulamaları
EREKSİYON İLAÇLARI NEDİR?
Ereksiyon esnasında penise kan akışını sağlamak için atar damarların genişlemesini sağlayan mekanizmayı kontrol eden maddelerin etkinliği artıran ilaçlar son yıllarda ereksiyon sorunun tedavisinde son derece etkili olarak kullanılmaktadır. Peniste kan damarlarının genişlemesi siklik guanozin monofosfatın (cGMP) adı verilen bir madde ile olur. Fosfodiesteraz tip 5 (PDE5İ) enzimi ise bu maddenin etkisini engeller. Ereksiyon ilaçları bu enzimi kontrol ederek cGMP düzeyini artırır ve penise olan kan akımını düzenlerler. Genel olarak damar genişletici ilaçlardır. Ereksiyon başlatıcı olmadıklarından, etkinlikleri için cinsel uyarı gerektirir.
Piyasada Sildenafil, Vardenafil, Tadalafil ve Avanafil olmak üzere dört farklı formu vardır. İlaç seçimi, cinsel ilişki sıklığına ve hastanın deneyime bağlı olarak değişiklik gösterir.
EREKSİYON İLAÇLARI HERGÜN ALINABİLR Mİ?
Ereksiyon ilaçları esas olarak ilişki öncesi alınması önerilen ilaçlardır. Ancak Tadalafil adlı ilacın 5 mg dozda günlük kullanım mevcuttur. Hangi dozda ve nasıl kullanılacağı hastanın durumu ve doktorun önerisine göre kara verilmesi uygundur.
EREKSİYON İLAÇLARININ YAN ETKİSİ VAR MIDIR?
Ereksiyon ilaçları hepsi aynı mekanizma üzerinden etki gösterdikleri için benzer yan etkileri vardır. En sık izlenen yan etkiler baş ağrısı, yüzde kızarıklık, mide rahatsızlığı, burunda dolgunluk, halsizlik, anormal renkli görme, sır ağrısı ve eklem ağrısıdır.
EREKSİYON İLAÇLARININ GÜVENLİK SORUNU NEDİR?
Fiziksel kapasitesi normal sağlıklı bir erkekte ereksiyon ilaçları rahatlıkla kullanılabilir. Ancak, kardiyak bir sorun varsa, öncelikle kardiyoloji tarafından değerlendirilmesi uygun olur. Nitrat kullanan hastalarda ve kalp krizinden sonraki ilk 6 ay içinde kullanılması, ateroskleroza bağlı nitrat kullanan hastalarda kullanımı önerilmez. İlacın kullanım güvenilirliği konusunda doktorunuz ile görüşmeniz uygundur.
EREKSİYON SORUNU TEDAVİSİNDE İĞNE TEDAVİSİ NEDİR?
İğne tedavisi hem tanı hem de tedavi yöntemi olarak uygulanmaktadır. Ereksiyon sağlayıcı sentetik maddelerin penis içine insülin iğnesi ile verilmesi yöntemidir. Bu işlemde üç tür ilaç kullanılmaktadır. Bunlar avantaj ve dezavantajları ile şunlardır:
- Papaverin: Ucuzdur. Ancak, uygulama sonrası uzamış ereksiyon riski fazladır.
- Prostaglandin E1: Pahalıdır. Uzamış ereksiyon riski nadirdir; ancak enjeksiyon sırasında yanma hissi fazladır.
- Kokteyl form: İki ilacın avantaj ve dezavantajları nedeni ile yan etkilerini azaltmak amacı için birlikte kullanımına yönelik hazırlanan formlar. Beraberinde ayrıca başka damar genişletici ilaçlar da (fentolamin) ilave edilerek etkinlik artırılabilir. Böylece ikili veya üçlü kokteyl formlar oluşturulabilir. Uzamış ereksiyon ve enjeksiyon sırasında yanma daha azdır. Ancak, hazırlama form olduğu için tüketim süresi sınırlıdır ve soğukta saklanması gereklidir.
Ayrıca, idrar kanalından uygulanan MUSE olarak adlandırılan prostaglandin E1 formları da vardır. Bunlarda iğne uygulaması olmadığı için uzamış ereksiyon daha az görülür. Ancak, etkinlik iğne tedavilerine göre daha azdır.
VAKUM TEDAVİSİ NEDİR?
Vakum ereksiyon cihazı negatif hava basıncı ile peniste ereksiyon sağlayan bir cihazdır. Cihazın kullanımı için hastanın ön eğitim alması ve uyum sağlaması gerekir. Ayrıca, peniste eğrilik varsa kulanım için uygun değildir.
EREKSİYON SORUN OLAN HASTALARDA HORMON TEDAVİSİ MUTLAKA UYGULANIR MI?
Hormonal nedenlere bağlı erekiyon sorunları oldukça nadir izlenir (%3-5). Yapılan değerlendirmede hastada hormonal bir bozukluk yoksa ilave hormonal tedaviye gerek yoktur. Diğer taraftan, ereksiyon ilaçlarının etki gösterebilmesi için mutlaka testosteron düzeyinin normal olması gerekir. Eğer testosteron eksikliği varsa bu durumda hormonal tedavi uygulanmalıdır.
ŞOK TERAPİ NEDİR?
Penise uygulana düşük yoğunlukta ses dalgaları ile peniste lokal uyarı yapılarak damar gelişimine yol açtığı ortaya konulan yeni bir tedavi yöntemidir. Özellikle, damarsal kaynaklı ereksiyon sorunu olan hastalarda ereksiyon ilaçları desteği ile olumlu yanıt vermektedir.
EREKSİYON SORUNUNDA CERRAHİ TEDAVİ OLARAK NELER YAPILMAKTDIR?
Günümüzde tedavilere yanıt vermeyen ereksiyon bozukluğu olan hastalarda cerrahi tedavi alternatifi penis içine “mutluluk çubuğu” olarak adlandırılan penil protezlerin yerleştirilmesidir. Silikondan yapılan penil protezler sert ve şişirilebilir protezler olarak iki türü vardır. Yine hastanın durumu, beklentisi ve el becerisine göre uygun protez hastaya önerilir.
Eskiden yapılan toplar damar ameliyatları (venöz ligasyon) veya by-pass (atar damar ameliyatları) günümüzde nadiren çok seçili hasta grubuna uygulanmamaktadır.