Türkçe

COVİD ENFEKSİYONU VE SPERMLERE ETKİSİ

  • 07/03/2021 15:46
Normal şartlarda testis özellikli (histolojik ve immünolojik) yapısı nedeniyle üreme hücrelerini yabancı etkenlere karşı koruma altına almıştır. Ancak, bazı durumlarda, bazı virüsler testisin bu koruyucu duvarını geçebilir ve hatta testis hücrelerini istila ederek testis içinde bir bağışıklık tepkisi ortaya çıkarabilir.
1

COVİD ENFEKSİYONU VE SPERMLERE ETKİSİ

Normal şartlarda testis özellikli (histolojik ve immünolojik) yapısı nedeniyle üreme hücrelerini yabancı etkenlere karşı koruma altına almıştır. Ancak, bazı durumlarda, bazı virüsler testisin bu koruyucu duvarını geçebilir ve hatta testis hücrelerini istila ederek testis içinde bir bağışıklık tepkisi ortaya çıkarabilir. Virüslerin testise ulaşması kan yolu ile olmaktadır. Testisi etkileyen en bilinen viral enfeksiyon kabakulaktır. Bunun yanı sıra HIV, ülkemizde nadir görülen Zika virüsü ve daha dünya genelinde salgınlara neden olan SARS ve MERS virüsleri de testiste enfeksiyona neden olabilmektedir.

Corona virüs ailesi içinde yer alan ve yaygın olarak COVID19 adı ile bilinen sağlık sorununa neden olan SARS-Co-V-2 virüsü bir RNA virüsüdür. Bu grupta yedi farklı corona virüsü insanlarda enfeksiyona neden olmaktadır. Bunlarda dört tanesi hafif viral enfeksiyona yol açarken; SARS-Co-V-1, MERS-Co ve SARS-Co-V-2 daha ciddi solunum yolu enfeksiyonuna yol açmaktadır. Hücrelerdeki reseptörlerine bağlanarak etki gösterir. Bu reseptör bazı dokularda fizyolojik olarak bulunan anjiyotensin dönüştürücü enzim 2 (ACE2) reseptörüdür. SARS-Co-V-2 esas olarak solunum yolu ile bulaşır. Bulaştan sonraki inkübasyon süresi 1-14 gündür.

Henüz yeni bir enfeksiyon olmasına rağmen yapılan çalışmalarda COVID-19 enfeksiyonunun erkeklerde daha ağır seyrettiği ve hastalığa yakalanma ve ölüm oranlarının daha yüksek olduğu belirtilmektedir. Salgının ilk dönemlerinde bu durum erkeklerde daha yaygın olan kötü sağlık durumu, kronik hastalıklar ve ek salık sorunları, yüksek sigara kullanımı gibi yaşam tarzı faktörlerine bağlanmıştır. Ancak, geçen süre içinde farklı nedenlerin de rol oynandığı ortaya konulmuştur. Bunlar:    

  1. Genetik etkenler
  2. Androjen duyarlılığı

Enfeksiyonun erkeklerde sık olduğu ve androjenik aktivitenin yatkınlık oluşturduğu İspanya’dan yapılan bir çalışma ile de gösterilmiştir. Bu çalışmada hastaneye başvuran COVID-19 hastalarının %71’nin androjenik alopesili (androjenik kellik) olduğu belirtilmiştir. Buna karşın İtalya’dan yapılan bir çalışmada ise prostat kanseri nedeni ile testosteron baskılayıcı hormonal tedavi alan 4532 hastayı içeren bir başka çalışmada ise bu tedavinin uygulanmadığı erkeklere oranla COVID-19 riskinin daha düşük olduğu belirtilmiştir.

COVID-19 enfeksiyonun erkek üreme sistemine etkisi değerlendirildiğinde enfeksiyonun ortaya çıkmasında iki faktör önemlidir: 1) ACE2 reseptör varlığı ve 2) Virüs reseptör etkileşimini sağlayan TMPRSS2 reseptörleri. Yapılan çalışmalarda erkek üreme siteminde bu iki etkenin de varlığı gösterilmiştir:

  1. ACE2 reseptörleri; testiste erken evre sperm hücreleri ve testiste bulunan bazı yapılarda yoğun olarak bulunmaktadır.
  2. TPMSS2 reseptörleri; erken ve ileri evre sperm hücrelerinde saptanmıştır.

 

SARS enfeksiyonuna bağlı testis enfeksiyonu geliştiği 2006 yılındaki salgın sırasında gösterilmiştir. Aynı grup içinde yer alan SARS-Cov-2 virüsünün neden olduğu COVID-19 enfeksiyonuna bağlı olarak da testis iltihabı geliştiğine dair olgular da bildirilmektedir. Bu durum özellikle genç yaş grubunda daha sıklıkla izlenmektedir. Bu da ACE-2 reseptörlerinin bu yaş grubunda daha yoğun bulunması ile ilişkili olarak açıklanmaktadır. Bununla birlikte, farklı organların SARS-CoV-2 virüsü tarafından etkilenme mekanizması tam olarak anlaşılmadığından tüm olası komplikasyonlar varsayımlara dayanmaktadır.

Klinik olarak ilk dönemlerde alt karın ağrısı ve testis ağrısı tanımlayan hastalar bildirilmektedir. Özellikle genç hastalarda %7-19’unda skrotal rahatsızlık olabileceğini göstermektedir.

COVID-19 enfeksiyonu tanımlanması sonrası ortalama yaşı 42 olan 12 olguda yapılan kadavra değerlendirmesinde testislerde ciddi hasar olduğu ortaya konulmuştur. Bu hastalardan sadece 1 tanesinde PCR ile testis dokusunda virüs saptanmıştır.

COVID-19 Enfeksiyonun Erkek Hormonal Sistemine Etkisi:

Bu konuda yapılmış çeşitli çalışmalar vardır. Ancak, erkek hormonları başlangıçta akut hastalık veya fizyolojik stres ile önemli ölçüde değişmektedir ve bu nedenle bu erken sonuçlar dikkatle yorumlanmalıdır. Yapılan bir çalışmada hasta grubunda LH düzeyi yüksek bulunurken, testosteron düzeyinde anlamlı olmayan bir azalma izlenmiştir. FSH düzeyinde ise anlamlı bir değişim saptanmamıştır.

Prolaktin düzeyinde olan değişimlerin dikkate izlenmesi belirtilmektedir. Bu durum kullanılan ilaçların etkisinden hastalık stresi ve hastalığa bağlı hipofiz bezinin çalışmasının etkilenmesi gibi nedenlerle ilişkili olabileceği ileri sürülmektedir. 

COVID-19’un Sperm Parametrelerine Etkisi:

Sınırlı sayıdaki çalışmada enfeksiyonun sperm parametrelerine negatif etkisi olduğu gösterilmemiştir. Ancak, hiçbir zaman için tek bir emen analizi ile değerlendirme yapmak doğru olmadığı gibi hangi aralıkla değerlendirme yapılacağı da net değildir. Ayrıca, hastaların hepsinin klinik durumlarının da aynı olmadığı dikkate alınmalıdır.

Pandeminin başlangıcından şimdiye kadar geçen süre içinde COVID-19 iyileşmiş olan veya belirti vermeden geçirmiş olan bir erkeğin menisinden virüsün izole edilebileceğini gösteren kesin bir bulgu yoktur. Bununla birlikte tüm olguların semptom başlangıcından bu yana en az on gün geçtikten sonra değerlendirmeye alınması önerilir. Herhangi bir COVID-19 semptomu göstermeyen enfekte hastalarda izolasyon ilk pozitif RT-PCR testinden on gün sonra kesilebilir.

Menide COVID-19 Değerlendirmesi:

Bu konuda yapılan çalışmalarda ilk dönemde hiçbirinde meni ile hastalık geçişine ait bir rapor bildirilmemiştir. Ancak, sonraki araştırmalarda Çin’den yapılan bir çalışmada 38 hastanın 6’sında (%18) PCR ile enfeksiyondan sonra menide virüs izole edilmiştir. Yeni yapılan bir çalışmada da erken dönemdeki 16 hastada meni de virüs saptanmamıştır.

Bir diğer değerlendirme prostat sıvısında virüs eldesidir. Bu konuda yapılan çalışmalarda da virüs saptanmamıştır.   

Yardımcı Üreme Yöntemleri ve COVID 2019

Tedavi başlangıcında tüm hastalarda COVID 2019 testleri yapılmalıdır. Akut dönemde hasta tedaviye alınmalıdır. Diğer taraftan YÜT öncesi RT-PCR ile değerlendirmeye yönelik de yeterli veri bulunmamaktadır.

Hastanelerde örnek verme odalarının kullanım aralıklarına, hasta aralarında odaların havalandırma ve temizlik şartların pandemi kurallarına uygun olarak düzenlenmesine dikkat edilmelidir.

Yine pandemi döneminde çalışan personelin sağlığının ve çalışma ortamının da korunmasına her zaman uyulmalıdır.  

COVID-19 Babadan Çocuğa Geçiş:

Society for Maternal Fetal Medicine'den alınan mevcut kanıtlara göre, düşük olasılıkla geçiş ihtimali vardır.

COVID-19 Hastalarında Sperm Saklama:

Enfeksiyonun testis dokusunda hasar yaptığına dair ön veriler bulunmasına rağmen COVID-19 olgularında sperm dondurma tartışmalı bir konudur. Hastalığın net seyri ve uzun dönem testis hasarı konusunda kesin bilgi henüz yoktur. Bu konuda hastaların yakın takip ve değerlendirilmesi önemlidir. Karar verildiği takdirde saklanacak örneklerin diğer hasta örneklerinden ayrı tanklarda ve ortamda tutulmasına özen gösterilmesi gerekmektedir.

COVID-19 Aşısının Sperm Parametrelerine Etkisi:

Mevcut aşılar canlı virüs içermedikleri için aşıların sperm parametreleri üzerine bir etkisi olmadığı kabul edilmektedir. Ancak bu konuda henüz yapılmış bilimsel çalışma olmadığı unutulmamalıdır. Özellikle, m-RNA içeren aşılarına aşılanan kişilerde, yine bilimsel veri olmamakla birlikte aşılamadan sonraki 2 ay kontrasepsiyona dikkat etmeleri önerilmektedir.

© 2014 - 2024 Tüm hakları saklıdır